Çılgın eğlencelerin şehri olarak bilinen Odessa, Ukrayna'nın güneybatısında yer alan, Karadeniz'in en büyük limanlarından birine sahip olan tarih, kültür ve eğlence tapınağı adeta.

19.yüzyılda Saint Petersburg, Varşova ve Moskova'dan sonra Rus İmparatorluğu'nun en büyük 4. şehrinden söz ediyoruz. Günümüzde her ne kadar eğlence turizmiyle adını duysak da Odessa, topraklarında derin bir kültür ve tarih yaşatıyor. 1800’lerin Rus mimarisinin etkisi altında kaldığını düşündüğümüz Odessa, daha çok Fransız ve İtalyan mimarisinin etkisinde, Akdeniz stiliyle şekillenmiş. Sokaklarında gezmeye başladığınızda, Art Nouveau, Rönesans ve Klasik dönemin etkisinde farklı binalar görmeniz olağan.

Sıkı bir kültür turuna hazır olun çünkü bu şehirde görülecek çok güzel binalar ve eserler sizi bekliyor.

Önce Odessa Tarihi Şehir...

• Sovyetler Birliği'nin entelektüel ve sanat merkezi olan Eski Şehir, aynı zamanda Rus İmparatorluğu Dönemi'nin ticaret merkeziymiş. Sessiz olmasına rağmen geniş caddeleri, yemyeşil ağaçlarıyla huzur veriyor.
• Eski şehrin merkezinde, özenle korunan Opera Binası ve etrafındaki küçük, sevimli parkları çok güzel. Şirin dükkanlar ve mağazalarla çevrili caddesinde alışveriş yapabilirsiniz.

Sanat Her şeydir...

• Doğu ve Batı Sanatı Müzesi; Odessa'nın belki de en ilgi çekici müzesinde Aivazovsky ve Caravaggio başta olmak üzere birçok ünlü sanatçının eserini görebilirsiniz.
• Sofievskaya Caddesi'ndeki Güzel Sanatlar Müzesi, Rus, Ukrayna ve Sovyet Rusya'nın başyapıtlarının sergilendiği eşsiz bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. 15.yüzyıldan 18.yüzyıla kadar 300 yıllık sanat tarihini gözler önüne seren bu müzeyi kesinlikle gezmelisiniz.
• Prens Gagarin Sarayı'nda, Lastochkina Caddesi’nde yer alan Odessa Devlet Edebiyat Müzesi, 19. yüzyıl mimarisini modern dizayn ile birleştiriyor. Bu müzede birbirinden ilginç eserlerle Odessa'nın edebi mirasını tanıyabilirsiniz.

Nefes Aldıran Parklar...

• Şehrin içinde, temiz havayı doyasıya içine çekebileceğiniz birbirinden güzel, yemyeşil parklarını gezmeden dönmeyin. Bu parklardan ilki Preobrazhensky Parkı, katedrali çevreleyen ihtişamıyla etkiliyor.
• The City Garden diğer adıyla Gorodskoy Sad, Odessa'nın en popüler bahçesi. 1803 yılında yapılan bahçe, şehrin kalbinde yer alıyor.
• Odessa'nın en büyük parkı olan Alexander Park, 1875 yılında kurulmuş. Denize yakın, şehir merkezindeki parkın etrafı ise kültür, eğlence ve doğal güzelliklerle çevrili.

Bir Şehri Keşfetmenin En Güzel Yolu Yürümektir...

• Odessa'da, güzel bir yürüyüş rotası arıyorsanız; Grecheskaya Meydanı'ndan Gavannaya caddesi'ne doğru bir güzergah çizin.
• Buradan Gogolya sokağı'na girip, yolun sonuna geldiğinizde sağa dönün ve Tyoschin Köprüsü'nü göreceksiniz. Köprünün üzerinden yürüyerek Primorskiy Bulvarı'na gidebilirsiniz. Bulvarın sonunda sizi eşsiz mimarisiyle Belediye Binası bekliyor olacak.
• Buradan sonra sağa dönüp meşhur Opera Binası'na gidebilirsiniz. Zarif mimarisiyle büyüleyen Opera Binası'nı gördükten sonra akşam saatlerini, oldukça hoş bir atmosferi olan Deribasovskaya geçirebilirsiniz.

Ne Yiyelim Derseniz...

• New York'un minyatürü olan Terraza-Martini Bölgesi, neon ışıklarla süslenen reklamları, restore edilen tarihi binalarıyla kaotik ve hareketli bir Odessa sunuyor. Odessa, karnınız acıktığında sizi hayal kırıklığına uğratmayacak. Birbirinden farklı mutfakları bulabileceğiniz restoranlarda ister Rus, ister İtalyan, ister Fransız veya Meksikan mutfağından lezzetler bulabilirsiniz.
• Akşam yemeğinizden sonra, geceye devam etmek isterseniz birçok bar ve gece kulübüyle çevrili olan Arcadia'ya doğru gitmelisiniz.