Türk Hava Yolları, gezmeyi sevenleri mutlu edecek yeni destinasyonları bünyesine katmaya devam ediyor. Yeni rotalar ile hem dünyanın en görülesi bölgelerine direkt uçuşsun tadını çıkaracaksınız hem de bu şehirlerin çevresindeki bölgelere daha kolay ulaşabileceksiniz. Türk Hava Yolları’nın yeni destinasyonları arasında, Kaliforniya’nın en önemli kültürel ve finansal merkezi San Francisco, İtalya’nın Puglia bölgesinin merkezi olan Bari, Avusturya’nın en gezilesi şehirlerinden Graz VE Filipinler'in başkenti Manila var. Hadi gelin bu rotalarda bizleri neler bekliyor onlara kısaca bir göz atalım. 

• San Francisco

San Francisco, görülmeye değer çok şeyin olduğu keyifli bir şehir. San Francisco’nun en önemli simgesi olan kiremit rengi Golden Gate Köprüsü ile gezinizin açılışını yapabilirsiniz. Şehrin uğrak yerlerinden biri olan Fisherman’s Wharf bölgesinde deniz mahsulleri restoranlarının tadına doyamayacaksınız. Ayrıca buradan Alcatraz Hapishanesi’nin bulunduğu adaya feribotla geçebilirsiniz. Hemen ardından içinde çeşitli bahçeler ve parkların olduğu Golden Gate Park’ta doğayla baş başa kalabilirsiniz. Etrafında güzel evlerin olduğu çiçeklerle donatılmış Lombart Street ya da 60′larda Hippiler’in yoğun olarak yaşadığı Haight Ashbury bölgesi size keyifli bir yürüyüş alternatifi olabilir. Biraz alışveriş yapayım diyorsanız şehrin finans merkezi olan Financial Disatrict’e uğrayacaksınız demektir. Burada devasa gökdelenler, ünlü markaların mağazaları ve meşhur Pub’lar var.

• Graz

Avusturya’nın büyüleyici topraklarında, ortasında görkemli bir dağ bulunan Graz’a artık direkt uçuş ile ulaşabilmeniz mümkün. Kentin ortasında bulunan Schlossberg dağının içerisine 2. Dünya Savaşı sırasında 50.000 kişinin saklandığı biliniyor. Şimdilerde burası müze haline getirilmiş. Dilerseniz teleferikle ya da modern asansörler ile çıkabiliyorsunuz. Tepede ulaştığınız Glockenspielplaz meydanında şehrin simgesi saat kulesi manzarasıyla şehrin ruhunu tam anlamıyla yakalayabilirsiniz. 2003 yılında Avrupa Kültü Şehri seçilen Graz, Viyana’dan sonra Avusturya’nın en büyük ikinci şehri. Üzüm bağları, operaları ve yine Avrupa’nın en güvenli şehirlerinden biri oluşu da bu kentin tercih edilme sebeplerinden…

• Bari

İtalya’nın ‘’yeni Toskana’’sı diye adlandırılan Puglia bölgesinde yer alan Bari, İtalya aşıklarının son gözdelerinden. Henüz el değmemiş ve modernleşmeye ‘’tamam’’ dememiş bu gizli bahçe, kuzeyden güneye bir Puglia gezisi için ilk rotanız olabilir. Burada sahil boyu seyreden 30’lu yıllar mimarisi sizi büyüleyecek. San Nicola Kilisesi, Svevo Sarayı, Petruzelli Opera Binası bu şehirde kaçırılmaması gerekenlerden. Bari’nin devamında büyüleyici minik plajları ile Polignano a Mare’ ye uğrayabilirsiniz. Özellikle gurme restoran severlerin keyifli bir durağı olacaktır. Dilerseniz yine Bari’den "Trullo’" denilen örgü konik çatılı evleriyle meşhur Alberobello’ya da kavuşabilirsiniz. 1992’de UNESCO Dünya Mirası listesine alınmış bu masal şehrin çatılarıyla meşhur evlerinde konaklamanız da mümkün. Biraz daha güneye inme şansınız varsa size yol boyunca yüzyıllık zeytin ağaçlarının eşlik edeceği Ostuni kenti de buraya çok yakın. Beyaz Kent de denilen Ostuni, kumsalda siesta yapmak için çok uygun bir Akdeniz kenti. Barok mimariye ilginiz varsa bu tarz mimarinin altın çağında yapılan örneklerini görebileceğiniz Lecce'ye de Bari’den ulaşmanız mümkün. 

• Manila

Filipinlerin başkenti olan Manila, dünyanın en kalabalık 15 başkentinden biri . Metropol şehirlerini sevenler için Manila ideal bir rota diyebiliriz. Büyük alışveriş merkezleri, gökdelenler dolu canlı ama kalabalık bir kent burası. Filipinler irili ufaklı 7.107 adet ada ve adacıktan oluşuyor. Böyle olunca da Filipinler’de gezilecek bir çok destinasyon sizi bekliyor. Hemen hemen hepsine kolaylıkla Manila’dan ulaşmanız mümkün. Kendinizi turkuaz rengi denizi, inci gibi parıldayan kumsalı ve renkli gece hayatı ile Boracay Adası’na bırakabilirsiniz. Ya da yine Manila’dan 1 saatlik uçuşla ulaşılabilen, 1700’den fazla adadan oluşan Palawan Adası’nı mutlaka görebilirsiniz. Lüks oteller, şahane plajlar, vahşi yaşam, el değmemiş ormanlar ve milli parklar ile göz alıcı bir rota. Dilerseniz Visayas bölgesindeki Chocolate Hills (Çikolata Tepeleri) ve yağmur ormanları ile bir doğa harikası Bohol Adası’na da Manila’dan kolayca ulaşabilirsiniz.